Trump Powell Gerginliği : Ekonomi Üzerindeki Güç Savaşı. Bu Anlaşmazlık Nereye Varacak? ABD İçin Tehlike Çanları Çalıyor Mu ? ABD’nin ekonomik tarihinde az rastlanan bir çekişmeye şahit olduk: Bir yanda ABD Başkanı Donald Trump, diğer yanda ise bağımsız para politikasıyla bilinen ABD Merkez Bankası’nın (Fed) Başkanı Jerome Powell. Bu iki figürün arasındaki gerilim, sadece ABD ekonomisini değil, küresel finans piyasalarını da ciddi şekilde etkiledi. Forex yatırımcıları, Powell’ın faiz kararlarını beklerken Trump’ın attığı tweet’lerle piyasaların yön değiştirdiğine sık sık tanıklık etti. Peki bu iki isim arasındaki çatışmanın kökeni neydi ve sonuçları neler oldu?
Trump’ın Ekonomik Ajandası ve Faiz Baskısı
Donald Trump, 2016’daki başkanlık kampanyasında ekonomik büyümeyi ve üretimin yeniden ABD’ye taşınmasını öncelik haline getirdi. “America First” (Önce Amerika) sloganıyla yola çıkan Trump, düşük faiz ortamının yatırımı ve harcamayı artıracağını düşünüyordu. Bu nedenle göreve geldikten sonra Fed’in faiz artırımlarına açıkça karşı çıkmaya başladı.
Özellikle 2018 ve 2019 yıllarında, Powell başkanlığındaki Fed’in faiz artırımları Trump’ı öfkelendirdi. Trump defalarca Powell’a “hata yapıyor”, “ülkemizi rekabetten düşürüyor”, “ekonomiyi yavaşlatıyor” gibi suçlamalar yöneltti. Sosyal medya üzerinden yaptığı bu sert çıkışlar, alışılmışın dışında bir tabloydu. Çünkü ABD tarihinde başkanların, Fed’in bağımsızlığına bu denli açıktan müdahale ettiği pek görülmemişti.
Powell’ın Tavrı: Merkez Bankası Bağımsızlığı
Jerome Powell ise Fed’in bağımsız yapısını savunarak Trump’ın baskılarına karşı mesafeli durdu. Faiz politikalarının siyasi baskılardan uzak şekilde, enflasyon ve istihdam verilerine göre belirlendiğini her fırsatta vurguladı. Ancak Powell’ın bu bağımsız duruşu, Trump’ın gözünde onu bir “engelleyici” haline getirdi.
Trump, Powell’ı görevden almak istediğini ima eden açıklamalarda da bulundu. Hatta bazı kaynaklar, Beyaz Saray’ın hukuk danışmanlarına bu yönde görüş sorduğunu ileri sürdü. Ancak Fed Başkanı’nın görev süresi yasal güvence altındaydı ve Trump’ın onu görevden alması ciddi siyasi ve ekonomik krizlere yol açabilirdi.
Forex Piyasalarına Etkisi
Trump-Powell çatışmasının forex piyasalarına yansımaları oldukça netti. Trump’ın faiz indirimi çağrıları ve Çin’e yönelik ticaret savaşları açıklamaları doların volatilitesini artırdı. Powell’ın ise daha temkinli duruşu, USD/TRY, EUR/USD ve XAU/USD (altın) paritelerinde ani yön değişimlerine sebep oldu.
Örneğin:
- 2019’un ortasında Trump, “Powell ve Fed ne yaptıklarını bilmiyorlar” tarzında bir tweet attığında dolar sert bir şekilde düştü.
- Aynı hafta içinde Powell’ın “gerekirse faiz indirimi masada” açıklaması piyasalarda yukarı yönlü bir hareket başlattı.
- Altın fiyatları, Powell’ın baskı altında olduğuna dair yorumların yoğunlaştığı dönemlerde güvenli liman algısıyla artış gösterdi.
Yani sadece Fed kararları değil, Trump’ın yorumları da forex yatırımcıları için belirleyici hale geldi.
Ekonomik Gidişat ve Faiz İndirimi
2020 yılına gelindiğinde pandemi süreciyle birlikte Trump’ın faiz indirimi talepleri somut karşılık bulmaya başladı. Fed, Mart 2020’de politika faizini sıfıra çekti. Ancak bu karar, Trump’ın baskısıyla değil, küresel ekonomide yaşanan olağanüstü durum nedeniyle alındı. Yine de Trump, bu indirimi kendi başarısı olarak sundu.
Powell ise basın açıklamalarında, “Sadece ekonomi gerektirdiği için bu adımları attık” diyerek, siyasi etki altında olmadıklarını defalarca vurguladı.
Trump’ın Tekrar Dönme İhtimali ve Powell Üzerindeki Yeni Baskılar
2025 seçim sürecine yaklaşılırken, Donald Trump tekrar aday olarak öne çıktı. Eğer yeniden başkan olursa, Powell üzerindeki baskıların artması muhtemel. Özellikle Trump’ın ikinci döneminde daha agresif bir ekonomi politikası izleyeceği beklentisi, Fed’in bağımsızlığını yeniden sorgulatabilir.
Bu noktada forex yatırımcıları için önemli bir öngörü gerekiyor: Eğer Trump kazanır ve Powell görevde kalırsa, piyasalarda yeniden siyasi müdahale algısı ile volatil dönemler başlayabilir. Özellikle altın ve dolar paritelerinde sık yön değişimi görülebilir.
Fed Bağımsızlığının Önemi
Trump-Powell gerilimi, merkez bankası bağımsızlığının ne kadar kritik olduğunu gözler önüne serdi. Ekonomik kararların siyasi etkiyle şekillenmesi, kısa vadeli kazanımlara yol açsa bile uzun vadede güven erozyonuna sebep olur. Powell’ın Fed’i siyasi baskılardan uzak tutma çabası, kurumun kredibilitesini büyük ölçüde korudu.
Ancak bu çekişme, finansal piyasalarda kafa karışıklığına yol açtı. Faiz kararlarının neye göre alındığı sorusu zaman zaman belirsizleşti ve yatırımcılar açıklamalardan çok siyasi figürlerin sözlerine odaklanmaya başladı. Bu da fiyatlamalarda sağlıksız hareketlere sebep oldu.
Sonuç: Forex İçin Denge Unsuru Olacak mı?
Forex piyasalarında işlem yapanlar için, Trump ve Powell gibi figürlerin açıklamaları artık sadece birer haber değil, doğrudan fiyatları etkileyen faktörler haline geldi. Trump’ın yeniden sahneye çıkmasıyla birlikte Powell üzerindeki baskılar yeniden gündemde. Ancak bu defa Powell’ın geçmişten edindiği tecrübe ve piyasaların gelişmiş refleksleri, daha temkinli bir süreç yaşanmasını sağlayabilir.
Yatırımcıların bu noktada dikkat etmesi gereken en önemli şey, sadece faiz kararlarını değil, bu kararlar öncesi yapılan siyasi açıklamaları da yakından takip etmeleri olacaktır. Çünkü artık “siyasi sinyaller”, teknik analiz kadar önemli hale gelmiş durumda. ABD-Çin Gerilimini Takip Etmek İçin Tıklayın.